KıRMıZı RuGaN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


AyrıcaLıkLı Olduğunuzu Hissedin..!!!
 
AnasayfaPortalLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Ortaklar
 Hoşgeldin; Misafir

Toplam 2 Mesajın Var.

Kayıt Tarihin:

Son Ziyaretiniz:


5734 Gündür yayındayız
2013 Konumuz var
5589 Mesaj gönderildi
139 Kullanıcımız Var
Son Üyemiz : https://kirmizirugan.yetkin-forum.com/u147
En son konular
» Almost as cut-price as download
KABE-İ ŞERİF EmptyÇarş. Ağus. 03, 2011 8:05 pm tarafından Misafir

» MİLLETTTTTTTT NERDESİNİZZZZZZ
KABE-İ ŞERİF EmptyPtsi Ara. 07, 2009 3:51 pm tarafından NURUM_NUR

» Avusturyadan kimsecikler yokmu yaa bende tanismak istiyorum yakinimdan birileriyle
KABE-İ ŞERİF EmptyPtsi Ocak 05, 2009 10:27 am tarafından hayat41

» YARIŞMAYA KATILAN MASA RESİMLERİ(lutfen resimleri aynı başlıkta buradan paylaşalım)
KABE-İ ŞERİF EmptyPerş. Ara. 25, 2008 11:49 pm tarafından pınkrose

» 18 ÇANKIRI
KABE-İ ŞERİF EmptySalı Ara. 23, 2008 4:57 pm tarafından hayat41

» lalelerim sarardıı
KABE-İ ŞERİF EmptyPtsi Ara. 22, 2008 10:23 am tarafından ayşe42

» COCUKLARIMIZA ELBISELER DIKELIMMI????? (DOGMAMIS COCUGUMA DON BICIYOM :)))))
KABE-İ ŞERİF EmptySalı Ara. 16, 2008 8:18 pm tarafından devit

» PILOTUN EL BECERİLERİ
KABE-İ ŞERİF EmptySalı Ara. 16, 2008 8:07 pm tarafından devit

» YAZ SERGİMİZDEN GÖRÜNTÜLER
KABE-İ ŞERİF EmptySalı Ara. 16, 2008 8:05 pm tarafından devit

Kimler hatta?
Toplam 4 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 4 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 203 kişi Ptsi Tem. 31, 2017 6:38 pm tarihinde online oldu.

 

 KABE-İ ŞERİF

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
pılot andaç
üye
üye
pılot andaç


Kadın
Mesaj Sayısı : 486
Yaş : 51
Nerden : dünyadan
İş/Hobiler : uçmak
Lakap : cimcime
Rep :
KABE-İ ŞERİF Left_bar_bleue999 / 100999 / 100KABE-İ ŞERİF Right_bar_bleue


KABE-İ ŞERİF Empty
MesajKonu: KABE-İ ŞERİF   KABE-İ ŞERİF EmptyCuma Ekim 24, 2008 10:28 am

Suudiler 1926 yılında kendi sınırları içindeki tüm mezarlıkları yıkma kararı alır. İşin en ilginç yanı Hz. Muhammed'in mezarının da Suudi sınırları içerisinde olmasıdır. Ancak ****** öyle bir telgraf çeker ki, Suudiler mezarın tek bir taşına bile dokunamazlar.

Nevzat Yalçıntaş'ın anekdotunu Can Ataklı köşesinden şöyle aktarmış:

TEK TAŞINA DOKUNURSANIZ ORDUMU GÖNDERİRİM
Prof. Nevzat Yalçıntaş “Suudiler 1926 yılında sınırları içinde tüm mezarlıkları yıkıyorlardı. ****** sıranın Hazreti Muhammed’in kabrine geldiğini öğrenince bir telgraf çekerek, ‘Eğer bir tek taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim’ demişti. Bunun üzerine Suudiler Hazreti Muhammed’in kabrine dokunamamıştı. Ama bu telgraf yok edildi” dedi.

****** olmasa bugün Hazreti Muhammed’in mezarı da olmayacaktı

O BELGE NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Yalçıntaş anlatıyor: “(Dışişlerinde Bakanlık arşivini araştıran) Münir Bey aradı. Çok ilginç bir belge bulduğunu, bunu getirip göstermesi gerektiğini söyledi. O sırada benim çalıştığım başbakanlık binası ile dışişleri binası aynı yerde. Hemen atlayıp geldi. Çok heyecanlıydı.”

Prof. Yalçıntaş, Münir Bey’in gösterdiği belgeye baktığında çok şaşırdığını belirterek şöyle devam etti: “Belge bir telgraf metniydi. Henüz yeni kurulan Suudi devletinin kralına gönderilmişti. Telgrafta ‘Hazreti Muhammed’in mezarının yıkılacağını derin üzüntü içinde öğrendim. Bu kutsal emanete asla dokunamazsınız. Bir tek taşının bile zarar gördüğünü duyarsam orduyu aşağıya gönderirim’ anlamına gelen cümleler vardı.”

ZAMANINDA FAHRETTİN PAŞA MEZARI TERK ETMEMİŞ
Yalçıntaş, burada Hazreti Muhammed’in mezarı ile ilgili kısa bir detay anlattı. İngiliz işgali sırasında komutan olan Fahrettin Paşa’nın kabri terk etmemek için uzun süre direndiğini, aç kaldıklarını bu nedenle çekirge yiyerek beslendiklerini, sonunda İngilizler’in hiçbir şekilde dokunmamaları kaydıyla Hazreti Muhammed’in mezarını terk ettiklerini ancak kutsal emanetleri de yanlarına aldıklarını söyledi.

BELGEYİ AÇIKLAMAMIŞLAR
Şimdi gelelim belgenin bulunmasından sonraki gelişmelere, çünkü vahim ve ilginç olan bu: Nevzat Yalçıntaş’ın anlattığına göre Münir Bey belgeyi önce bir üst amirine götürüyor. Belge oradan daha yukarı taşınıyor. Sonunda müsteşara oradan da Bakan İlter Türkmen’e geliyor. Tabii Evren Başkanlığı’ndaki Milli Güvenlik Konseyi’nin de haberi oluyor.

Sorun şu: Bu belge ne yapılacak? Dönemin ******çü komutanları ve onların emrindeki bürokrasi bu belgenin açıklanmasını istemiyor. Ancak belge de ortaya çıkmış bir kere. Sonunda o dönemde yazılan ve şimdi kitapçılarda tek nüshası bile kalmayan bir ****** kitabının içine, hiçbir anons yapılmadan konuyor.

Kısacası konu adeta kapatılıyor, sadece o tuğla gibi kalın kitabı sonuna kadar okuyanların dikkatini çekecek biçimde “zevahiri kurtarmak” adına konuyor.

Peki bu belge şimdi nerede? Kimin koruması altında? Bu da bilinmiyor. Bilinen tek şey, ******’ün İslam aleminin peygamberi Hazreti Muhammed’in mezarının ortadan kaldırılmasını önlemesi herkesten saklanıyor.

HZ. MUHAMMED MESCİDİ NEBEVİ'DE YATIYOR

Hazreti Muhammed 571 yılında doğdu 632 yılında vefat etti. Peygamberimiz Medine’de oturduğu evde toprağa verildi. Bu mezar bugün dünyanın en büyük camisi olan Mescidi Nebevi’nin içinde.

Mescidi Nebevi, Hazreti Muhammed’in Mekke’den Medine’ye göç etmesinden sonra ilk namaz kıldığı yer. Hazreti Muhammed, Medine’de oturduğu evin hemen yanına kentin ilk mescidini inşa ettirmişti. Bu mescit geçen yıllar içinde defalarca yenilendi. Bugün 600 bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği Mescidi Nebevi’nin korumasını çok uzun yıllar Osmanlı askeri yapmıştı.

Arabistan’da mezar adeti yoktur. Ölüler herhangi bir yerde toprağa verilir, üzerine belirleyici bir şey konmaz. Bu nedenle sadece Hazreti Muhammed’in mezar yeri ile ilgili bilgi vardır. O’nun dışındaki İslam büyüklerinin mezarlarının yeri bilinmez. Bir süre önce Hazreti Muhammed’in annesine ait olduğu ileri sürülen bir mezar ortaya çıkarılmıştı. Ancak Suudi yönetimi bu mezarı da ortadan kaldırmış ve yerine otopark yapmıştı.

******’ün müdahalesi olmasa Suudiler, Mescidi Nebevi’nin hemen dibindeki Hazreti Muhammed’in mezarını da tamamen ortadan kaldıracaktı. Nitekim Hazreti Muhammed’le aynı yere defnedildikleri bilinen Sahabe’nin önde gelen isimlerinin mezar yerleri bugün dümdüzdür.

Osmanlılar Kabe'ye olan saygılarından dolayı Mekke'ye Kabe'den yüksek bir yapı yaptırmamışlardır. Bu gün Mekke uluslar arası yabancı sermayenin lüks otelleri ile dolmuştur.

Kabe'nin yanı başına gökdelenler yapılmış, Kabe bunların arasında adeta kaybolmuştur. Bu gökdelenlerden ülkemizden de bir çok kişi devre mülk aldıkları söylenmektedir, bunlar devre mülklerinde kahvelerini yudumlarken Kabe'yi yukarıdan seyredecekler. Suudiler Mekke'nin İslamiyet'in kutsal kendi olduğunu çoktan unutmuşlar, burayı adeta bir ABD şehri haline getirmişler, gökdelenler ve beş yıldızlı oteller şehri yapmışlardır.

Yıllardır din iman nutukları ile nemalananlar bu durumda ne yaptılar acaba? Ne yapacaklar gökdelenlerden devre mülklerini almışlardır en azından. Suudiler'in elini eteğini öpmeye devam ediyorlardır herhalde.

Benim gamsız, kedersiz, bir türlü uyanmayan güzel insanlarım, dine ve İslami değerlere kimin nasıl saygı gösterdiği açıkça ortada değil mi? Masallarla yıllardır uyuyan benim güzel insanlarım 'ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz' diyen atalarımız her şeyi ortaya koyarken bizler halen masalcıları dinlemeye devam etmiyor muyuz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
KABE-İ ŞERİF
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KıRMıZı RuGaN :: İSLAM VE DİNLER :: Hz Muhammed (Sav) Hayatı-
Buraya geçin: