Yıllardır “sadece kadında var” sanılan kısırlık, aynı oranda erkekten de kaynaklanıyor. Üstelik çevresel faktörlerin etkisiyle bu denge erkeklerin aleyhine değişiyor! Kısırlık yüzde 30 oranında kadın, yüzde 30 oranında erkekteki sorunlardan kaynaklanıyor. Hatta sigara, alkol, kullanılan ilaçlar gibi etkilerin nedeniyle erkeğe bağlı kısırlık oranı gün geçtikçe artıyor.
Uzun yıllardır evli bir çiftin çocuğu olmuyorsa etraftan hemen şu yorum gelir: “Kadının çocuğu olmuyor herhalde” Siz de bu tür yorum yapanlardansanız fena halde yanılıyorsunuz! Kısırlığın nedeni sadece kadınlar değil! Kısırlık yüzde 30 oranında kadın, yüzde 30 oranında erkekteki sorunlardan kaynaklanıyor. Hatta sigara, alkol, kullanılan ilaçlar gibi etkilerin nedeniyle erkeğe bağlı kısırlık oranı gün geçtikçe artıyor. Elbette çocuk sahibi olamamanın erkeklikle bir alakası yok. Eşiniz yatakta harika olabilir ama bu; ondan hamile kalabileceğiniz anlamına gelmiyor! Her şey sperm sayısına ve kalitesine bağlı. Ama artık erkekler de bu gerçeğin farkında. Zaten bu nedenle eşlerini suçlamak yerine doktorun kapısını birlikte çalıyorlar. Ve çocuk sahibi olabilmek için aylar süren tedavilere ve gerekirse zorlu ameliyatlara katlanıyorlar…
Erkek kısırlığının nedenleri
Sağlıklı çiftlerin her ay hamile kalabilme şansı %20 oranında. Çiftlerin yarısından çoğu 6 ay içinde hamile kalıyor. Eğer herhangi bir doğum kontrol yöntemi uygulamadan 12 aydır düzenli cinsel ilişkide bulunmanıza rağmen hamile kalınmayan durumlarda kısırlık şüphesiyle doktora başvurulmalı. Peki erkeklerde kısırlığın nedenleri neler? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Cem Fıçıcıoğlu bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Erkek eşte sperm sayısının, hareketliliğinin ve / veya normal yapıdaki spermlerin azalması veya menide hiç sperm olmaması başlıca infertilite nedenidir. Varikosel yani sperm ileti yollarının doğuştan yokluğu ve tıkanıklıkları gibi anatomik bozukluklar da erkek kısırlığında karşımıza çıkıyor.
Bu nedenlerin dışında erkek kısırlığında etkin olan bazı faktörler daha var. Bağışıklık sistemi ile ilgili bozukluklar , diabet hastalarında olduğu gibi erkeğin dışarı boşalması yerine spermin mesanenin içine akması, iktidarsızlık, beyinden testise sperm üretmesi için emir veren hormonların üretilememesi, çevresel faktörler, seksüel geçişli hastalıklara bağlı enfeksiyon hastalıkları, geçirilmiş testis ve üretim kanalları iltihabı gibi nedenler erkek kısırlığında görülüyor.
Sperm katillerinden uzak durun!
Erkek kısırlığında sperm sayısı ve kalitesi önemli bir etken. İşte sperm kalitesini etkileyen faktörler:
• Dar ve sıkı iç çamaşırı giymek
Spermler yüksek ısı nedeniyle ölebilir. Zaten bu nedenle vücudun dışında bulunan testislerde spermleri serin tutmak için bir çeşit soğutucu görevi yapar. Erkeklerin giydiği dar pantolon ve dar iç çamaşırları da yine vücut ısısını arttırdığı için spermleri olumsuz etkiliyor.
• Sıcak banyo ve sauna
Spermlerin serin kalması için çok sıcak duş ve saunalardan uzak durun. Ancak soğuk duş da sperm sayısını ve kalitesini artırmıyor!
• Obezite
Aşırı obez kişilerde hormonal bozukluk ortaya çıkıyor. Zayıfladıklarında baba olma şansları artıyor.
• Kabakulak
Özellikle ileri yaşlarda geçirilen kabakulak önemli bir etken. Çünkü testis ve üretim kanallarında iltihaba neden olabiliyor. Kabakulak geçirmiş erkeklerin yüzde 25’i kısır.
• Dış faktörler
Uyuşturucu madde bağımlılığı, aşırı alkol, sigara, maden ocağı gibi şartları ağır ve sıcak ortamlarda çalışmak, tarım ilaçları, radyasyona maruz kalmak, yağsız diyet yapmak, uzun süre hormon, kemoterapi ve mide rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar, depresyon ve tansiyon ilaçları sperm kalitesini bozup, sperm üretimini etkiliyor.
Tedavisi
Sperm sayısı, yapısı ve hareketliliği normalin altında olan erkeklere aşılama tedavisi uygulanıyor. Bu yöntemde erkekten alınan meni özel yöntemlerle hazırlanarak hareketliliği ve yapısı iyi olan spermlerden zenginleştiriliyor. Hazırlanan örnek özel katater aracılığı ile anne adayının rahmine veriliyor.
Ağır erkek infertilitesi vakalarının tedavisinde ise mikro enjeksiyon tedavisi başarı ile kullanılıyor. Doç. Dr. Fıçıcıoğlu konuyla ilgili şunları söylüyor: “Menide az sayıda spermi olan veya normal sayıda spermi olmasına rağmen spermlerin yumurtayı dölleyemediği durumlarda mikroenjeksiyon tedavisi uygulanır. Bu yöntem ile menisinde hiç spermi olmayan erkeklerden MESA ve TESE işlemleri ile elde edilen spermler, eşlerinden alınan yumurtalara enjekte edilerek bu çiftlerin sağlıklı çocuk sahibi olabilmeleri mümkün olur.”
• MESA işlemi
MESA işlemi kanalları tıkalı olan erkeklere uygulanıyor. Bu hastalardan mikro cerrahi ile sperm elde edillyor. MESA işlemi lokal anestezi altında uygulanıyor ve erkek cinsel sağlığına olumsuz bir etkisi yok.
• TESE işlemi
Lokal anestezi altında uygulanan bu işlem ile testisin farklı bölgelerinden küçük doku parçaları alınıyor. Bu parçalardan özel yöntemler ile ayrıştırılarak elde edilen sperm hücreleri ile mikroenjeksiyon işlemi gerçekleştiriliyor.TESE işlemi menisinde hiç spermi olmayan vakalar dışında menisinde hiç normal yapıda veya canlı spermi olmayan vakaların tedavisinde de uygulanıyor.