KıRMıZı RuGaN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


AyrıcaLıkLı Olduğunuzu Hissedin..!!!
 
AnasayfaPortalLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Ortaklar
 Hoşgeldin; Misafir

Toplam 2 Mesajın Var.

Kayıt Tarihin:
Perş. Ocak 01, 1970
Son Ziyaretiniz:
Perş. Ocak 01, 1970

5728 Gündür yayındayız
2013 Konumuz var
5589 Mesaj gönderildi
139 Kullanıcımız Var
Son Üyemiz : https://kirmizirugan.yetkin-forum.com/u147
En son konular
» Almost as cut-price as download
Kelebeğin Ömrü EmptyÇarş. Ağus. 03, 2011 8:05 pm tarafından Misafir

» MİLLETTTTTTTT NERDESİNİZZZZZZ
Kelebeğin Ömrü EmptyPtsi Ara. 07, 2009 3:51 pm tarafından NURUM_NUR

» Avusturyadan kimsecikler yokmu yaa bende tanismak istiyorum yakinimdan birileriyle
Kelebeğin Ömrü EmptyPtsi Ocak 05, 2009 10:27 am tarafından hayat41

» YARIŞMAYA KATILAN MASA RESİMLERİ(lutfen resimleri aynı başlıkta buradan paylaşalım)
Kelebeğin Ömrü EmptyPerş. Ara. 25, 2008 11:49 pm tarafından pınkrose

» 18 ÇANKIRI
Kelebeğin Ömrü EmptySalı Ara. 23, 2008 4:57 pm tarafından hayat41

» lalelerim sarardıı
Kelebeğin Ömrü EmptyPtsi Ara. 22, 2008 10:23 am tarafından ayşe42

» COCUKLARIMIZA ELBISELER DIKELIMMI????? (DOGMAMIS COCUGUMA DON BICIYOM :)))))
Kelebeğin Ömrü EmptySalı Ara. 16, 2008 8:18 pm tarafından devit

» PILOTUN EL BECERİLERİ
Kelebeğin Ömrü EmptySalı Ara. 16, 2008 8:07 pm tarafından devit

» YAZ SERGİMİZDEN GÖRÜNTÜLER
Kelebeğin Ömrü EmptySalı Ara. 16, 2008 8:05 pm tarafından devit

Kimler hatta?
Toplam 1 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 1 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 203 kişi Ptsi Tem. 31, 2017 6:38 pm tarihinde online oldu.

 

 Kelebeğin Ömrü

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
gina
KıRMıZı RuGaN TeaM
KıRMıZı RuGaN TeaM
gina


Kadın
Mesaj Sayısı : 266
Yaş : 45
Nerden : izmir
İş/Hobiler : ev hanımı
Lakap : gina
Rep :
Kelebeğin Ömrü Left_bar_bleue999 / 100999 / 100Kelebeğin Ömrü Right_bar_bleue


Kelebeğin Ömrü Empty
MesajKonu: Kelebeğin Ömrü   Kelebeğin Ömrü EmptyÇarş. Kas. 12, 2008 3:37 pm

Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir tırtıl gözlerini hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış. Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde,kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış. Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da,rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış.
Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya başlamış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış. Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye. Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapacağını bilememiş. içinden ´Ne muhteşem bir çiçek´ diye geçirmiş. Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu.
´Merhaba´ demiş papatyaya, ´sizi uzaktan gördüm ve yanınıza gelmek istedim.´. Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve ´Merhaba´ demiş, ´ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten.´ Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini, nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış.Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş. Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış.
Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan, incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya da kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini. Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler.
Böylece saatler saatleri kovalamış. Günler geçip de, kelebek artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş veÿ; ´Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek´ demiş. Papatya buna bir anlam verememiş. ´Neden´ demiş. ´Yoksa benim yanımda mutsuz musun?´. ´Hayır´ demiş kelebek. ´Bilakis, sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür. Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim.´
Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten. Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde, son bir gayretle papatyaya ´Sevi seviyorum´diyebilmiş ancak. Papatya donakalmış. Sadece ´Bende...´ diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş.
İçinden ´Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim. Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim.´ diye geçirmiş. Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş,
sonra da dökülmeye başlamış. Her düşen yaprakta papatya, ´seviyormuş´ diye geçirmiş içinden.
İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar,
sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş:
´Seviyor mu, sevmiyor mu?´...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kelebeğin Ömrü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KıRMıZı RuGaN :: HAYATA DAİR :: Hayatın İçinden-
Buraya geçin: