Yoksun yine varligim sürünüyor.
Sensizligim bilinmiyor.
Sen gittin gideli ellerim hep titriyor.
Kalbim bu aciyi sakliyor.
Yoksun...
Bense bu yoklukta bana nelerin iyi gelecegini bilmiyorum. Siyah bir gökyüzünün altinda, rengini kaybetmemesi için simsiki sarildim kendime. Ben, yüregi tebessüme hasret yillarin hüznüyüm. Biten yilda da böyleydi, gelen yilda da böyle olacak... Bir yerlere/seylere/yoklara, tutunurken/siginirken/kendimden öte gidemeyecegim; çünkü yoksun! Sirf bu yüzden, kendime bile varamiyorum.
Yoksun...
Tüm sarkilar, senden bihaber sana yaziliyor. Ceplerinde hüzün, ellerimse hep titriyor... Daha ne kadar üsümeliyim sensizlige... Gel(e)meyecegini biliyorum. Buna ragmen sana aglayislarimi susturamiyorum.
Yillar sonra bile hiç kimseye söyleyemedim
Bu sevdayi kalbime gömdüm ve sen öldün
simdi esim dostum beni hastayim saniyor
Yastayim hiç kimse bilmiyor
Sen öldün...
(Sen) Yoksun... Ben de can çekismek istiyorum bu yüzden. "Ask için ölmeli ask, o zaman adk" Adk için yasatmali kendini zorla. Ama sen yoksun! bu yüzden, odamdan çikmiyorum. Ne sicak bir çorbayla isinir içim, ne de dügüm dügüm bogazimdan lokmalar geçiyor. Ben seçiyorum bu oyunu... Hastalik degil bu, iskence bedenime. Soguk bir tasin üzerinde oturuyorum. Çeltikler atiyor tenime.
Çünkü sensizlige yastayim...
Sen varmissin gibi
Her gece iþigi kapatmadim
Hastayim hiç kimse bilmiyor
Hastayim.
(Sen) yoksun...
isiklarini yaksam da tüm sehrin karanlik geçmiyor.
Çünkü, sen yoksun!
Yine portre degil ama en son resmimi yolluyorum.
Hastayim.
Deliy(n)im ben...
Elbisem yakismis mi?