Renklerin suyla dansının oluşturduğu bir ahenktir Ebru sanatı. Zorlu ve emek isteyen ebru, geri dönüşü olmayan, çok değişkenli bir sanat. Kimi zaman sözü ölümsüz kılmak isteyen hattatın yazısına fon, kimi zaman pervaz olmuş. Kimi zaman ise çerçevelerin içerisinde kendine bakan gözlere başlı başına ziyafet. Ebru, bütün Osmanlı sanatlarında olduğu gibi usta-çırak usulü ile öğrenilen ve sanatçının iradesi dışında birçok değişkenden etkilenen bir sanattır.
Bazı kaynaklar ebrunun, yüz suyu anlamına gelen �ab-ı ru� sözcüğünden, bazı kaynaklar ise Orta Asya dillerinden Çağatayca´da hareli görünüm, damarlı kumaş ya da kağıt anlamına gelen �ebre�den geldiğini söylese de en yaygın kanı, kelimenin kökeninin Farsça; bulutumsu, bulut gibi anlamına gelen �ebri� den gelmekte olduğudur. Her ne şekilde isimlendirilse isimlendirilsin insanlara da isim olan ebru, gizemli bir ahenk taşıyor. Zorlu ve emek isteyen bir sanat olan ebru, geri dönüşü olmayan, tekrarı olmayan, çok değişkendir. Bu sanatı öğrenmek için uzun bir süre gerekiyor. Yıllarını bu sanata verenlerden biri de Kocaeli´nin Karamürsel ilçesinde edebiyat öğretmenliği yapan Turhan Adıyaman. Adıyaman, ebru sanatını diğer sanatlardan gizemi ve sürpriz yansımaları ile ayırıyor. Ebru´nun her eseri başka bir sürprizle ortaya çıktığını belirten Turhan Adıyaman, öğrencisi esnaf Özgür Akçı ile beraber açtıkları atölyede bu işi yapıyorlar. Bizde bu gizemli sanat alanında hoca ve öğrencisi ile görüştük.